- 22 Eki 2023
- 427
Galatasaray Spor Kulübü'nün renkleri, sadece bir takımın simgesi değil; aynı zamanda bir efsanenin başlangıç noktasıdır. İlk başta seçilen kırmızı-beyaz renkler, dönemin baskıcı yönetimi tarafından kuşkuyla karşılanmış ve futbolcuları sıkı bir takibe almışlardır. Bu durum, sarı-lacivert renklerin gündeme gelmesine neden olmuş ama bu da kalıcı olmamıştır.
Sonunda, Galatasaray bugünkü sarı-kırmızı renklerine kavuşmuştur. Bu renklerin öyküsünü, kulübün kurucusu Ali Sami Yen'den dinleyelim:
“Birçok yerleri dolaştıktan sonra, nihayet Bahçekapı'daki Şişman Yanko'nun dükkanına gidilerek orada zarif iki yünlü kumaşa tesadüf ettik. Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı. Tezgahtar, mahirane bir el hareketi ile kumaşların dalgalarını birleştirdi. Bir saka kuşunun başı ile kanadının yarattığı renk güzelliğine benzer bir parlaklık hasıl oldu.”
Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk. Sarı-Kırmızı alevinin takımımız üstünde parıldamasını tasavvur ediyor ve bizi derhal galibiyetten galibiyete götüreceğini tahayyül ediyorduk. Nitekim de öyle oldu!
Ancak, kuruculardan Bekir Sıtkı, bu renklerin Gül Baba'nın II. Beyazıt'a verdiği sarı ve kırmızı güllerden esinlendiğini ileri sürmektedir. Renkler, sadece bir takımın simgesi değil; aynı zamanda tarih, tutku ve mücadele ile dolu bir hikayenin parçasıdır!