Galatasaray'ın Kuruluş Hikayesi: Tutku ve Azim

  • Konbuyu başlatan StaruM
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar : 0
  • Görüntüleme : 81
StaruM Çevrimdışı

StaruM

Süper Moderatör
Süper Moderatör
22 Eki 2023
427
images (72).jpeg

1905 yılı Ekim ayı, İstanbul'un kalbinde, Galatasaray Lisesi'nde bir grup genç öğrencinin futbol hayalleriyle dolu bir dönemin başlangıcını müjdeledi. Ali Sami Yen ve arkadaşları, o an ders sırasında bir araya gelerek, “yeni bir futbol kulübü kurma” kararı verdiler. Bu, onların hayal dünyasında yeşeren bir tutku, bir bağ ve bir mücadeleydi.

Ali Sami Yen’in Sözleriyle: “1 Ekim 1905'te mektebin beşinci sınıfında edebiyat öğretmenimiz merhum Mehmet Ata Bey’in dersi esnasında birkaç arkadaş baş başa vererek Galatasaray’da bir futbol kulübü kurmaya karar verdik.”

Ancak, o dönemin baskıcı yönetimi altında, futbol oynamak hayalleri neredeyse imkansız görünüyordu. II. Abdülhamit'in yönetimi, gençlerin bir araya gelmesini bile yasaklamıştı. Yine de, bu gençler futbol tutkusunu içlerinde bir ateş gibi taşıyorlardı. Sadece ders aralarında değil, gizlice İstanbul’un çayırlarında futbol oynamaya devam ettiler. Bu, sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir direnişti!

Abdurrahman Şeref Bey'in Yasakları: Okul müdürü, futbol oynamalarını yasaklayarak birçok kez cezalandırdı. Ancak bu çocukların azmi, müdürün tokatları ve hafiyelerin takipleriyle sönmeyecek kadar güçlüydü. “Bir daha top oynadığınızı görmeyeyim!” diyen müdür, onları durduramadı; her seferinde en uzak çayıra giderek futbol oynamaya devam ettiler!

İlk maçlarını 1905 yılında Kadıköy’de bir Rum takımıyla oynadılar ve sahadan 2-0 galip ayrıldılar. Bu, Galatasaray’ın futbol tarihinde bir dönüm noktasıydı. Seyirciler, kulübün ismini “Galata Sarayı Efendileri” olarak belirlediler. Bu isimle anılmaya başlamak, onların büyük bir aile olma yolundaki ilk adımıydı.

Tevfik Fikret’in Desteği: Tam bu aşamada, Galatasaray'ın en büyük şansı, Tevfik Fikret'in müdür olarak göreve gelmesi oldu. Fikret, gençlerin futbol oynamasına karşı bir engel değil, aksine bir destek oldu. Onların hayallerini gerçekleştirmeleri için elinden geleni yaptı.

İlk renkleri kırmızı-beyaz olarak belirlenen Galatasaray, Türkçülük akımından etkilenerek bu renkleri aldı; ancak baskıcı yönetim bu renkleri yasakladı. Ali Sami Yen, durumu şöyle anlatıyor: “Kırmızı-beyazı terk etmek zorunda kaldık.”

Yeni Renklerin Doğuşu: Nihayet, yeni renk arayışına girdiler. Bahçekapı’daki bir dükkânda, vişne rengi ve tok bir sarı kumaş buldular. Ali Sami Yen’in ifadesiyle, “Ateşin içindeki renk oyunlarını görür gibi olmuştuk.” İşte, sarı-kırmızı renklere bu şekilde kavuşuldu.

6 Aralık 1908 günü, sarı-kırmızı formalı Galatasaray, Barhau İngiliz gemisi takımıyla sahaya çıkarak zafer yıllarının başlangıcını müjdelemiş oldu. 1908-1909 sezonunda şampiyonluğu kazanan Galatasaray, Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Bu zafer, gençlerin tutkusunun ve azminin bir sembolüydü.

İlk Şampiyonluk ve Anılar: Galatasaray, 1909-1910 ve 1910-1911 sezonlarında da şampiyonluklarını sürdürerek, futbol dünyasında adını duyurdu. İlk şampiyonluk anısına, oyuncular İstanbul Ligi Şilti'ni sevdikleri müdürleri Tevfik Fikret ile paylaşarak unutulmaz bir hatıra pozu verdiler.

Galatasaray, işte böyle bir tutkunun, azmin ve dostluğun meyvesi olarak doğdu. Bu, sadece bir futbol kulübü değil, aynı zamanda bir efsanenin başlangıcıydı!
 
Geri
Üst